Koku: Bir Katilin Hikayesi

  • Her türlü kokuya karşı sıra dışı bir algısı vardır. Duyarlılığı çok yüksektir. Öte yandan diğer duyuları aksine gelişmemiştir.
  • Arzu ettiği kokulara sahip olmak uğrunda her şeyi yapmaya hazırdır. Buna insan öldürmek de dahil.
  • Jean Baptiste Grenouille, 18.yy da Paris’te dünyaya gelmiş olup, son derece değişik bir karakterdir.
  • Bir gün kendine ait bir ten kokusunun olmadığını fark eder. Bu durumda tek çare vardır. Ona insan kokusu gerekir. Yeni baştan yaratacağı bir insan kokusu. Bunu elde etmek için de insanlara gereksinimi vardır.
  • Patrick Süskind’in aynı adlı romanından uyarlanan film, koku ile var olabilen Jean Baptiste’in trajedisini anlatmaktadır.

 

Koku: Bir Katilin Hikayesi” yazısında bir düşünce

  1. MEHMET ŞAKİR ARSLAN diyor ki:

    Film hakkındaki yorumum olayların geçtiği 18 inci yüzyılı atmosfer olarak mükemmel yansıtan oyunculukların tavan yaptığı ve filmin sonunu merakla beklediğiniz sıra dışı bir film izleyin kesinlikle hayran kalacaksınız ayrıca önemli bir not hakettiği değeri görmeyen ender filmlerden bir tanesi benim görüşüm bu tabiki de.
    Filmde olaylar 18. Yüzyıl da Fransada geçmektedir. Sefalet, açlık ve pislik içersinde yüzen Paris halkının içersinden alınan kesitlerle başlar olaylar. Jean-Baptiste Grenouille bir balık satıcısı kadının oğlu olarak tezgah arkasında çöplerin arasında doğar. Annesi ölü doğumlar konusunda sabıkalı olduğu için onu da ölecek sanarak çöplerin arasına atmışdır. Lakin Jean yaşar ve bir yetimhanede büyür. Güçlü bir koku alma yeteneği olduğunu çok geçmeden farkeder.
    Gençlik döneminde tabakhanede çalışmaya başlayan Jean şehire indiği günlerden birinde güzel bir genç kızın kokusunun büyüsüne kapılır ve onu takip eder. Bir süre sonra kıza ulaştığında kız korkar ve çığlık atar. Çevrenin onu duymasından endişelenen Jean da panik içinde onun ağzını elleriye kapar. Ne var ki bu durum kızın boğularak ölmesine yol açar. Jean burada kızın her yerini koklayarak güzelliğin ve ölümün kokusunu içine sindirir.
    Ben Whishaw filmin çekiminde Parisin o dönemki parfüm endüstrisi liderlerinden Giuseppe Baldini diğer üreticilerle rekabet içindedir. Jean onun dükkânını görmüş ve bu koku imparatorluğuna hayran kalmıştır. Bir gün tabaklanmış derileri Baldiniye getiren Jean ona Parisin en iyi burnunun kendisi olduğunu söyler. Baldini önce inanmaz ancak Jean rakip üreticinin mamulünü kısa bir sürede üretince şaşırır. Bir süre sonra da Jean ona mükemmel kokular üreterek yanında çalışmaya başlar.Ancak Jeanın artık bir hedefi vardır. Herşeyin kokusunu esir edebilmek. Baldiniden bunu ona öğretmesini ister. Güllerden imbiklerle koku üretimini gören Jean her şeyin kokusunu bu sayede çıkarabileceğini düşünür. Lakin işler umduğu gibi gitmez. İmbikte kaynatıp damıtmayı denediği cam ve kedinin kokusunu alamaz. Baldini o sırada ona koku konusunda efsaneyle karışık bilgiler vermiştir. 12 ana kokudan, bunların vereceği hissiyattan ve birleşecekleri 13. koku ile oluşturacakları mükemmeliyetten bahsetmektedir. Bu konuşma Jeana yeni amacını gösterir. Güzelliğin o kokusunu yakalamak.
    Laura Baldininin yanında onun teknikleri ile bu kokuları elde edemeyeceğini anlayan Jean ondan Grassede ki çiçekleme tekniğini öğrenir ve oraya gitmek üzere yola çıkar. Grassede çalışmaya başlayan Jean için ilk deneyini yapma vakti gelmiştir. Bulduğu ilk kadını içine attığı imbikden de herhangi bir koku elde edemez. Bunun üzerine tekniğini değiştirir ve onları önce hayvansal yağla kaplayarak sonra bu yağı damıtma yoluna gider. İkinci cinayeti sonrası tekniği verimini verir. İnsanın kokusunu elde etmiştir. Artık 12 şişeyi tamamlamaktadır sıra. Cinayetler peş peşe başlar. Bu arada kent halkında da panik başlar. Kentin önde gelen kişilerinden Antoine Richisin kızı Laure Jeanın yeni gözdesidir.
    On üçüncü şise için onun güzelliğini seçer. On iki cinayet tamamlanınca bulunan yanlış katiller nedeni ile Jean işini rahatlıkla götürür. Ancak sıra Lauraya gelince babası bir şekilde kızının başına geleceği hissetmiş ve onu şehir dışına kaçırmıştır.Jean için şehir dışı da olsa Laurayı bulmak zor olmaz. İstenmeyen ama beklenen olur ve Laurada damıtılmış 13. şişede yerini alır. Aynı anda Jeanın çalıştığı eski yerde eski kurbanlara ait giysi ve saçlar bulunmuş ve onu bulumak üzere yola koyulunmuştur.
    Jean iksiri tamamladığı anda yakalanır. İşkence ve ölüme mahkûm edilir. Şehir meydanında işkence platformu hazırlanır.
    Meydana gelen Jean iksirini sürdüğü an bir anda öfkeli kalabalık yerini bir sevgi kalabalığına bırakır. Lauranın babası dahi onu affeder. Koku gücünü göstermiştir.Ancak Jean yalnızdır.
    Parise geri döner, kokuyu üzerine boca eder ve halkın sevgi dolu saldırıları arasında yok olur gider

Bir yanıt yazın